Bülent Tezcan, "Bu İktidar Cinnet Geçiriyor"

Cem Ulucan / (Zeybek Haber) - Karacasu İlçesi'nde seçim çalışmalarını sürdüren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ilk olarak CHP İlçe Örgütünü ziyaret etti. CHP Karacasu İlçe Başkanı Cengiz Çumralı ve partililer tarafından karşılanan Tezcan daha sonra esnaf ve pazar yerinde vatandaşlarla buluştu. Eski Belediye Başkanı Mustafa Büyükyapıcı'nın da yalnız bırakmadığı Tezcan, Ekrem İmamoğlu'na Erzurum'da yapılan saldırıya sert tepki gösterdi. Tezcan, "Bir hava var. Sizlerden kaynaklı bu hava. Sizin bu enerjinizle, sevginizle, dayanışmanızla oluyor. Seçimi kazanıyoruz arkadaşlar. Seçimi kazanıyoruz. Genel başkanımızın dediği gibi kazandıktan sonra da şımarmadan memleketi yeniden düze çıkaracağız. Böyle bir sorumlu yönetime ihtiyacımız var. Sorumsuz yöneticilerin ülkeyi hangi hale soktuğunun en iyi örneği dün Erzurum'da yaşanan olay. Sanki Türkiye'de muhalefetin siyasetçileri, muhalefet aktörleri bir yere giderken hangi ile hangi şehre gidip gitmeyeceklerine iktidar karar verecek. Hükümet bloklamış. Daha önce Çubuk saldırısında da saldırganların eleştirilmesi, saldırganların soruşturulup üzerine gidilmesi yerine genel başkanımıza 'ne işin vardı Çubuk'ta' dediler. Şimdi de Erzurum saldırısını planlamışlar, organize etmişler, polis müdahale etmiyor. Polis müdahale etmiyor! Polisin gözü önünde koca koca kaldırım taşlarını söküp kadınların, çocukların ve otobüsün, adayların yüzüne taş atıyorlar 150 kişilik bir grup polisin gözü önünde. Talimata gerek yok. Polisin görevi bir suçu gördüğünde derhal önleyici müdahalede bulunmaktır. Yani amirinin bile talimat vermesine gerek yok. Ama polise 'müdahale etmeyin' diye talimat verilmiş. Yoksa polis 'müdahale edin' diye emir beklemez. Polisin görevi gereği böyle bir olay gördüğünde şurada birisi suç işliyor olsa birine saldırıyor olsa biri birine yumruk atsa geçen polisin görevi ona müdahale etmektir. Orda organize bir şekilde 100-150 kişilik grup taş atıyor, saldırıyor, bir linç şey yaratacak bir kaos yaratacak. Orda onbinlerce insan var. Müdahale etseler, Ekrem İmamoğlu yatıştırmasa Allah muhafaza ne olacağı belli değil. Ezer geçerler oradaki o saldırganları ama sorumlu davranıyor İmamoğlu. Şimdi polis müdahale etmiyor. Bu neyi gösteriyor? Polise müdahale etme diye emir verilmiş. Et diye emre gerek yok etme diye verilmiş.

Saldırının ardından İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarına da değinen Tezcan, "İç İşleri Bakanı çıkıyor ki, 'Suç İşleri Bakanı'dır. İç İşleri Bakanı değil 'Suç İşleri Bakanı'dır ve hesabını verecek. Yani böyle bir şey yok. Türkiye'de hukukun içerisinde bunun hesabını verecek. Çıkıyor suç işleri bakanı ortada saldırı yokmuş gibi ortada herhangi bir biçimde suikast yokmuş gibi dönüyor Ekrem İmamoğlu'nu suçluyor. Oradaki adamlara saldırganlara dönük en küçük ağzından çıkan bir söz yok. Vali '5 bin polisle hazırız' diyordu. Nerede bu 5 bin polis? Niye müdahale etmedi? Bu açıkça, suç işleri bakanı da dahil olmak üzere iktidar destekli bir komplodur, saldırıdır, provokasyondur ama biz bu provokasyonlara gelmeyeceğiz. Dün nasıl sorumlu tavır aldılarsa, eğer Ekrem İmamoğlu'nun, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bizim Millet İttifakı liderlerinin dili, tutumu, söylemleri Cumhur İttifakı liderlerininki gibi olsa Allah muhafaza dün orada ne olacağını kestiremezsiniz. Oysa sorumluluğa davet eden yine Ekrem İmamoğlu. Vatandaşa zarar gelmesin diye oradaki mitingi bitiren Ekrem İmamoğlu."

İktidarı cinnet geçiren olarak nitelendiren Bülent Tezcan şunları söyledi:

"Az kaldı, inşallah 5 gün kaldı. Pazar günü sandığa gideceğiz. Beş gün sonra bu cinnet geçiren iktidardan Türkiye kurtulacak. Bu iktidar cinnet geçiriyor. Kaybetmenin korkusuyla cinnet geçiriyor. Lağım patladı. Rüşvet alanlar, taaa Erdoğan'a kadar uzandı. Bir milyar dolar rüşvet alındığına ilişkin çok açık iddialar var. Ya bu ihaleyi yapanlar, bu çalışmayı yapanlarla ilgili neden herhangi bir adım atılmıyor? Neden soruşturma açılmıyor? Erzurum'da polise dur müdahale etme diyenler bu yolsuzluk soruşturmasında da savcılara müdahale etme diye talimat verenlerdir. Bir kirli ittifak oluşmuş, iktidarın tepesinde bir kirli iktidar oluşmuş, suç ittifakı, yolsuzluk ittifakı, kara para ittifakı, uyuşturucu baronları ittifakı devletin tepesinde ve inşallah 14 Mayıs pazar günü sandıkta bunların tamamına son vereceğiz."