Seçim süreci başladığı andan itibaren “Tüm Türkiye ‘turuncu’ olsa bile Aydın ‘kırmızı’ kalır, Özlem Başkan alır” inancındaydım.
Gazeteci arkadaşların çoğu, aday olması muhtemel ya da ‘kesin kazanır’ dedikleri kişilerin küçük dünyalarının etrafında uydu gibi gezerken, Aydın’ın ilçeleri ve kırsal mahallelerinde kahvehanelerde vatandaşın sesine kulak kabartıyordum.
*
Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile sürecin başlarında telefonda konuştuk. “Ne olur sence?” diye sordu.
O gün itibariyle İYİ Parti ve DEM henüz aday açıklamamış, açıklayıp açıklamayacağı da henüz belli değildi. Yani denklemin içinde yoktu.
“Başkanım yüzde 57 ile alırsınız” dedim.
Kendisi de benimle aynı fikirde olduğunu anketlerde 12 puan fark olduğunu söyledi. Seçim sonuçlarına göre İYİ Parti ve DEM’in oy oranı toplam 7.69.
Yani o gün itibariyle neredeyse yüzde yüz doğru tahmin etmiştim.
*
Seçim süreci son 15 güne gerilediğinde birçok gazeteci arkadaşımla ve Basın Daire Başkanı Onur Arazsu ile yaptığımız sohbette “Mustafa abi 100 bin fark yer” demiştim.
O da bunu not etmişti.
Kesin olmayan sonuçlara göre aradaki fark 93 bin 971.
Neredeyse yüzde 99 doğru tahmin etmişim, aferin bana.
*
Bunu neden anlattım. Çünkü, başta gazeteci arkadaşlarım halktan uzaklaşmış ve sadece seçim sürecinde kazanacakları 3-5 kuruşun derdine düşmüşlerdi.
Sadece seçim dönemi için gazetecilik faaliyetine başlayanlar vardı.
*
Bir de yine halktan kopmuş, gerçeklikten uzaklaşmış, protokol masalarında halka sırtını dönüp iftar yapan ve kendilerini siyasetin duayeni, abisi falan diye tanımlayanlar vardı.
*
Bugün Türkiye haritası büyük bir değişim göstermiştir. Aydın’da gördüklerimin tüm ülkeye böyle dalga dalga yayılacağını inanın ben de bu ölçüde tahmin etmemiştim.
*
Aydın’da bizzat kendi partisi içinde sırtından hançerlenmeye çalışılmasına rağmen, bizzat bazı siyasiler ve gazeteci geçinen dengesizlerin iftira, kumpas ve karalama kampanyalarına rağmen Özlem Çerçioğlu’nun kazanacağından şüphe duymadım.
Aydın’da Özlem Çerçioğlu savaşa savaşa kazanmıştır.
Ancak ilçe ilçe ve Türkiye genelini değerlendirmek gerektiğinde bunu “CHP başardı” diye popülist bir söyleme dönüştürmek CHP’yi yönetenler için hata olur.
*
CHP eğer bu tabloyu doğru okumaz ve açlıkla mücadele eden emekli, işçi, köylünün yanı sıra yoksulluk ile mücadele eden küçük esnafın tepkisini anlayamazsa ilk seçimde yine hüsran yaşar.
*
Bu güne kadar etkili muhalefet olmadığı için Ak Parti kazanmış, bugün ise yönetme kabiliyetini yitirmiş, halktan kopmuş, kibir bataklığına düşmüş bir iktidar olduğu için CHP kazanmıştır.
Masada ortağını satan, iktidar yerine beraber yol yürüdüğü ortağına muhalefet yapan İYİ Parti de sahada kaybetmiştir.
*
Daha önceki köşe yazılarımda belirttiğim gibi “Halkın tokadı sert olur” Yarından itibaren ilçe ilçe seçim sonuçlarını da değerlendireceğim. Şimdilik bana müsaade, seçimden önce beni arayıp, “Özlem kaybedecek, Ömer kaybedecek. CHP kazanamaz. Seçimden sonra görüşürüz” diye ahkam kesenlerle görüşmelerim var.
GÜNÜN SÖZÜ “..egemenlik kayıtsız şartsız milletindir..”
GÜNÜN TESPİTİ “..halkla dalga geçilmez, halk aptal yerine konmaz, halka kafa tutulmaz, halk tehdit edilmez.. hadsizleştiğin anda halk sana ‘haddini’ bildirir..”
BEN “..tam olarak ‘etkiye tepki’ insanıyım.. bana ne verirseniz onu alırsınız..”
KADINLAR&ERKEKLER “..bir kadın sana trip atmayı bırakıp, mantıklı konuşmaya başlamışsa, sana olan aşkı bitmiştir..”
