Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olarak sabahın erken saatinde kalkıp, taze sıkılmış portakal suyumu yudumlarken gündeme göz attım.
Gündem 14 Mayıs’ta yapılacak olan 28’inci Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanı Seçimi olduğundan çok da ilginç haberler yok.
“Dışarı çıkıp öğle yemeğinde soğan salatası yiyip zenginliğimi millete göstereyim” diye düşünüp hızlıca hazırlandım ve dışarı çıktım.
*
Gün boyu Aydın’da değişik mekanları gezdim.
CHP’nin Aday Listesini beğenmeyenler, listenin Bülent Tezcan’ın despotluğundan bu şekilde hazırlandığını, hatta seçime ortak listede giren partilerle ilgili genel merkezde Aydın’ı tartışmadığını söyleyenler vardı.
Hüseyin Yıldız’ın ikinci sırada olması parti içinde güçlü olduğu mesajı olarak anlaşılmış sokakta.
İlk üçte mevcut vekillerin olması özellikle partililer arasında tepkiye neden olmuş ama sokaktaki vatandaş da az tepkili değil.
Evrim Karakoz’un listede olması içlerini rahatlasa da Tümer Apaydın ve Ali Çankır’ın liste dışı kalması da tepkiyle karşılanıyor.
*
Kim ne derse desin radikal değişimlerin partisi AK Parti olmuş durumda.
Her ne kadar Özlem Çerçioğlu’na karşı iki defa belediye başkanlığını kaybetmiş Mustafa Savaş listede ilk sırada olsa da Metin Yavuz ve Bekir Kuvvet Erim’in liste dışı kalmış olması en başta sokaktaki vatandaş tarafından da destekleniyor.
Aynı vatandaşlar, Rıza Posacı’nın liste dışı kalmasına ise farklı tepkiler veriyor.
Konuşulanlardan anladığım kadarıyla listede hiç Doğulu aday olmaması da AK Parti için dezavantaj gibi görünüyor.
Bu dönem için “Bir de çıkarabilir dörtte” diyenler hiç de az değil.
*
İYİ Parti cephesi ise daha karışık.
Kimsenin yapmadığı ön seçimi yaparak olumlu bir adım atmış olsalar da ön seçim sonuçlarını uygulamadıkları için sıkıntı yaşayacak gibi görünüyor.
Özellikle MHP’nin ciddi güç kaybettiği bir dönemde yine ithal bir adayın birinci sırada olması işi zora sokmuş görünüyor.
Bu arada her ne kadar ithal dense de aslında İYİ Parti’nin birinci sıra adayı Ömer Karakaş Aydın’a çok uzak biri değil çünkü Aydın’ın damadı.
Eş durumundan Aydınlı olan Ömer Karakaş’ın partiye nasıl katkı sağlayacağını herkes gibi ben de çok merak ediyorum.
*
MHP’ye gelirsek çok lafa gerek yok.
Deniz Depboylu iyidir, hoştur ama Aydınla hiç alakası kalmadığı için hedef halinde.
Milletin sevincinde, üzüntüsünde yanında olmayıp sırtını genel başkana dayayarak aday olmak seçmende karşılık bulmuyor.
Sinan Ateş’in sokak ortasında şehit edilmesine sessiz kalarak kendi evlatlarına sahip çıkmaması başta olmak üzere uzun zamandır kan kan kaybeden MHP’de yine partinin kendi evladı olan Burak Pehlivan’ın yarattığı heyecan öfkeye dönüşmüş durumda.
MHP’li seçmen, Burak Pehlivan’a haksızlık yapıldığı ve partinin kendi evlatlarına sahip çıkmadığı konusunda hem fikir.
*
CHP oylarını bölmekle suçlanan CHP'nin bir önceki dönem Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin partisi Memleket Partisi de eleştirilerden nasibini alıyor. Ancak Memleket Partisi'nin aday listesi değil bizzat Muharrem İnce'nin hayati bir seçimde geri çekilmemesi tepkilerin hedefinde. CHP'nin en güçlü isimlerinden biri olan Cavit Yenipazarlı'nın adaylığından daha çok Muharrem İnce ismi tartışma konusu olmuş durumda.
*
Yeniden Refah Partisi’nde Emin Eser’in, Büyük Birlik Partisi’nde ise avukat Osman Akdam’ın ilk sırada olmasını isteyenler çoğunluktayken her ikisinin de geri sıralara itilmiş olması hoş karşılanmıyor.
*
Bir de Deva Partisi’ne duruşuyla ciddi bir vizyon katan Meltem Gürler var tabi.
CHP ile ortak liste seçime giren Deva Partililerin beklentisi Meltem Gürler’in listede olması yönündeyken. Bülent Tezcan’ın pazarlık dahi yapılmasına müsaade etmediği yönündeki duyumlara tepki olacak gibi görünüyor.
Mevcut haliyle CHP bir ‘erkek’ partisi görünümünde maalesef.
*
Yeşil Sol Parti adıyla seçime getirecek olan HDP’de ise liste başı halen Mardin Milletvekili olan Ebru Günay oldu.
Kamuoyunda terörist başı Abdullah Öcalan’ın avukatı olarak da tanınan Ebru Günay’ın özellikle diğer partilerin listelerinin bekleneni verememesi nedeniyle seçilebileceği de vatandaşın dilinde.
*
Kahvehane, kafe, lokanta gezip bunları dinledikten sonra ismini açıklamayacağıma söz verdiğim siyasi bir büyüğümü aradım ve “Sence ne olur?” diye sordum.
Büyüğüm aynen şunları söyledi:
“CHP listesi kötü ve dayatmalı bir liste olsa da gerek değişim arzusu gerekse Özlem Çerçioğlu rüzgarı ile 4 vekil çıkarır. AK Parti ve İYİ Parti’de ikişer tane çıkarır. Aday listeleri kimseyi mutlu etmese bile parti yöneticileri öncelikle listeyi hazmedecekler. Kendilerine geldikten sonra da vatandaşa hazmettirmek için çalışacaklar. Liste muhabbeti birkaç gün daha sürer sonra geçer” dedi.
*
Gerçek bir demokrasi olsa vatandaş kendi istediğini seçer, böyle dayatma listeler gelince birilerinin istediği kişileri seçmiş olacağız.
Zaten mevcut adayların gazetecilerin bile telefonlarına çıkmamalarının nedeni, gazeteciler dahil herkesi ‘çantada keklik’ görmelerinden kaynaklanıyor.
Millete değil, genel başkanlarına güvendikleri için bu pervasızlık.
Öyle olmadığını gösterme zamanı gelmiş demek ki.
