Ekonomi Bakanımız Aydın’a geldi ve Aydın Ticaret Odası’nda basına kapalı bir toplantı yaptı.

Kulis bilgilerine göre, ev ve araba almayın çağrısında bulundu ve 2026 yılı Ağustos ayına kadar ekonomik krizin artarak devam edeceğini söyledi.

*

Ülkedeki tablo aslında çok net ortada.

Milletimiz düdüklü tencere gibi olmuş.

Ateşin üstünde oturuyor ama her şey yolundaymış gibi ağzıyla ıslık çalıyor.

*

İftar çadırlarında artan yemekleri alabilmek için mücadele eden insanları görmeyen, Büyükşehir Belediyesi’nin 50 liraya 4 çeşit hem de etli yemek satmasını küçümseyenler, ekonominin iyi olduğunu anlatmak için çayı 35 liradan satan kafelerin dolu olmasını örnek gösteriyor.

Bir milyon 200 binden fazla nüfusu bulunan Aydın’da gördükleri ayrıcalıklı 200 bin kişi üzerinden algı yapıyor, geri kalan açlıkla mücadele eden bir milyona gözlerini kapatarak bakıyorlar.

*

Ak Parti’nin mükerrer Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Savaş da, ekonomik durumun farkında aslında.

Mecliste emekliye zam ‘yapılmasın’ diye oy kullanıp, Aydın’daki emeklilere her ay 5 bin lira vereceğini söylüyor.

Mecliste yılda iki kereye mahsus bayram ikramiyesinin 5 bin lira olmasına ‘Hayır’ oyu verip, belediye bütçesinden her ay vereceğini söylüyor.

Koskoca hükümet verememiş.

Bir nevi mensubu bulunduğu hükümete şirk koşuyor.

*

Önceki gün bir televizyon kanalında bunu yine söyledi.

286 bin kayıtlı emeklinin olduğu Aydın’da her emekliye ayda 5 bin lira verirsen Bir Milyar 430 Milyon lira yapar.

Bunu 12 ay devam ettirirsen 17 Milyar 160 Milyon lira yapar.

Hadi seçimden sonra yeni bütçeye 9 ay kaldığını düşünelim, 12 milyar 870 Milyon lira yapar.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılı toplam bütçesi 5 Milyar 850 Milyon lira.

Bunun yüzde 30’u da personel maaşı ve özlük hakları.

*

Programa katılan Nazilli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Özmen bu soruyu tam olarak olmasa da sordu, “Emeklilerde bir kriter olacak mı?, Nasıl karşılanacak?” dedi.

Mustafa Savaş, “Bizde samimiyet var, ben bütçe adamıyım. Birçok büyük bütçeyi yönettim, bilançolarını yaptım” dedi.

“Evet, kriter var. Herkese veremeyiz” diyemedi.

Yani samimiyet var ama sorunun cevabı yok.

Bir gazeteci de soramadı.

*

Ben bütçe adamı değilim, bilançolar yapmadım.

Aldım hesap makinesini elime hesapladım.

Mevcut bütçeden personele maaş ödemesem, hiçbir yatırım yapmasam bile sadece emekliye vaat ettiğimi yapamam.

Mustafa abi, madem mucize yaratacak kadar bütçe adamısınız, mevcut bütçenin üç katını sadece emekliye verebileceğinizi iddia ediyorsunuz, o zaman bu ülkenin hali ne?

Madem büyük ekonomistsiniz, ülkenin ekonomisini düzeltseniz ya.

Hadi boş verin ülkenin ekonomisini düzeltmeyi, meclise emekli zammı konusu gelince ‘Hayır’ demeyin de görelim.

Bir kerecik mecliste önerge verin ve en düşük emekli maaşı 15 bin olsun deyin de görelim.

*

Biz anladık, siz emeklileri ayıracaksınız.

Bu 5 bin lira vaadinizden 5 bin emekli bile faydalanamayacak.

*

Sizin sürekli eleştirdiğiniz Özlem Çerçioğlu ise 286 bin emeklinin hiç birini ayırmadı.

AYBA aracılığı ile binlerce insana dokundu Özlem Çerçioğlu.

Yaşlı, hasta, bakıma muhtaç insanlara yapılan yardımlar, dinimizin de gereği “Bir elin verdiğini, diğer el bilmesin” anlayışı ön planda tutularak gerçekleşti.

*

Halk Ege Et aracılığı ile 286 bin emeklinin tamamına her ay 4 kilo eti yüzde 20 indirimli alabilmelerine olanak sağladı.

Süt ve süt ürünlerinde yine hiçbir emekliyi ayırmadan yüzde 20 indirim imkanı tanıdı.

Bu ülkede sadece emekli mi zor durumda?

Bunun da farkında olan Özlem Çerçioğlu, Anne Kart Projesi ile okula giden çocuklar sağlıklı beslenebilsinler diye tüm kahvaltılık ürünlerde yüzde 20 indirim uyguladı.

*

Bir yanda samimiyetle ‘hayal’ satan Mustafa Savaş, diğer yanda söz verip, kimseyi ayırmadan yapan Özlem Çerçioğlu.

Devlet, kimsesizin kimsesi olmak zorundadır.

Devletin o, güçlü ve güvenilir elini sırtında Özlem Çerçioğlu ile hissetti Aydınlı vatandaş.

“..allahı unutanlar gibi olmayın..”

“..haklının ‘acelesi’ de ‘çekincesi’ de olmaz.. her şey vaktini bekler..”

“..sırtımı kendime yasladım.. hiç kimseden bir beklentim yok.. kırık ayağımın üzerinde yürürüm ama kimsenin omuzunda elimin izini bırakmam..”

“..kadın seçtiği erkekle ‘değerini’, erkek seçtiği kadınla ‘karakterini’ belirler..”