SÖKELİLER KIZGIN

Erkenden uyanıp taze sıkılmış portakal suyumu yudumlayarak kahvaltımı yaparken Funda, Öyküm’ü okula yolcu etti ve Gecem ile ilgilenmeye başladı. “Olm Cem iş sana düştü” diyip gömleklerimi ütülemeye başladım. Daha beş dakika olmadı sevgili karım Funda yanıma geldi ve, “Güzel ütüle şu gömlekleri. Sonra karısı düzgün ütülemiyor derler” diye söylendi. Mutlu olmanın sırrını çözmüş bir aristokrat olduğum için “Haklısın karıcım” dedim ve daha özenli ütülemeye başladım. * Güzel güzel giyinip Atatürk Kent Meydanı’na gelip arabamı park ettim. 10 dakika sonra “Arabanın başında polisler var” diyen bir telefon aldım. Orman ve Su İşleri eski Bakanı Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, Aydın’ı ziyaret ettiği için arabaları kaldırıyorlarmış meğer. “Bugün burada durulmaz” diyerek Söke’ye gittim. * Söke’ye gitmeyi tercih etmemin elbette bir nedeni var. Geçtiğimiz hafta Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Söke’yi ziyaret etti ve Söke’deki yatırımları yerinde inceledi. Programı takip eden gazeteciler, ileri düzey vertigo ve beyincik küçülmesi rahatsızlığı nedeniyle konuşma ve yürüme zorluğu yaşayan Söke Belediye Başkanı Levent Tuncel’in durumunu sordu. Başkan Çerçioğlu, “Başkanımızı severiz ama Söke’yi daha çok severiz. Başkanın gereğini yapacağını düşünüyorum” diye cevap verdi. * Söke Belediye Başkanı Levent Tuncel neredeyse seçildiği günden bu yana hastalığı ile uğraşıyor. İleri düzey vertigo ve beyincik küçülmesi teşhisi konulan Tuncel, yürümek ve konuşmakta zorlanıyor. Bir yılı aşkın bir süredir meclis toplantılarına katılamıyor. Sadece meclis toplantıları değil, neredeyse hiçbir programa katılamıyor. * Geçtiğimiz günlerde de Söke Belediye Meclisinin AK Partili üyesi Hasan Turhan, Levent Tuncel'in sağlık durumunu gerekçe göstererek görev kısıtlaması ya da yerine vasi atanması için mahkemeye başvurdu. Çok da haksız sayılmaz. * Bilirsiniz ben zengin ve yakışıklı bir aristokrat olsam da kahvehanelerde muhabbet dinlemeye bayılırım. Söke’de de hemen bir kahvehaneye girip muhabbet dinlemeye başladım. Çayını yudumlayan orta yaşlı bir amca ile göz göze geldik. “Buralı değilsin sen. Ne satıyon söyle bakayım” dedi. “Bişey satmıyom amca. Buraya yerleşmeyi düşünüyorum. İş arıyorum” dedim. “Memleketin her yeri bitti de burda mı iş arıyon” diye söylendi. “Belediyeye başvurdum amca. Bakalım haber bekliyorum” dedim. Başladı gülmeye. “Başkanı gördün mü başkanı?” diye sordu. “Yerinde değilmiş, gelince haber verecekler” dedim. “Gelmez o” dedi. Muhabbet istediğim noktaya gelince biraz deştim. * Söke halkı başkanın rahatsızlığının son derece farkında. Söke’nin yönetilemediğini, yönetim boşluğu olduğunu, Söke’nin başsız kaldığını söylediler. Özlem Çerçioğlu’nun bile “Gereğini yapsın” dediğini, Levent Tuncel’in ise ısrarla yapmadığını anlattılar. * Kendisinin CHP’li olduğunu söyleyen başka bir amca “Levent Başkan resmen bir sonraki seçimde Söke’yi AKP’ye teslim etmek istiyor. Onun istifa etmemesi ve hizmetin aksamasının başka bir açıklaması olamaz. Onun bu tavrı hem Söke’ye hem de CHP’ye zarar veriyor” dedi. Kahvede bulunanların çoğu da bu sözleri destekledi. * Sökeli CHP’liler Levent Tuncel’in gereğini yapmamakta ısrarcı olmaya devam etmesi durumunda önümüzdeki seçimde zorlanacaklarını düşünüyor. * İlk konuştuğum amca, “Senin belediye işin zor” dedi. “Hiç mi araya sokacak biri yok? Bana sıkıntı olursa Fatih Akkentli’ye git dedilerdi” dedim. Daha genç olanlardan biri, “Keşke edebilse. Hatta keşke Fatih Akkentli başkan olsa. Söke daha çok hizmet alır” dedi. Kahvehanede bulunanların çoğu da bu sözleri onayladı. * Söke’de üç kahvehane bir de lokantaya girip benzer muhabbetlere şahit oldum. Sayın başkanın hastalığı hepimizi üzdü ancak yönetilmeyi bekleyen koca bir kent var. Sayın Levent Tuncel, hastalığı nedeniyle görevini bıraksa kimse ona kızmaz ancak ısrarla göreve devam etmek istemesi daha çok tepkiye neden oluyor. GÜNÜN TESPİTİ “..bir insanın olgunluğu, onun öfkesini ne kadar yönetebildiğinden anlaşılır.. Olgun insan kızmayan değil, öfkesini iyi yönetebilen insandır..” BEN “..kimseye ‘çelme’ takmıyorum diye ayağım yok sanıyorlar.. Halbuki ben bu ayakları yolumda ‘doğru’ yürümek ve ‘dik’ durmak için kullanıyorum..” GÜNÜN SÖZÜ “..ömür bir masal gibidir.. Ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel yaşandığı önemlidir..” KADINLAR&ERKEKLER “..erkek adamın her yerde bir tanıdığı olur ama o tanıdıklar hiçbir işi halledemez..”